Hatay’da, Antakya ilçesindeki Gazi Mahallesi’nde yaşayan bir yurttaş, mahkeme kararıyla yıkılmayan ve az hasarlı olan evine el konulmasına tepki gösteriyor. Yılmaz Orak, yetkililerin evine sık sık gelerek çeşitli işlemler yapmak istemelerini kabul etmiyor. Evinin tapusuna SMS ile el konulması üzerine ise hukuki mücadeleye devam ediyor.
Hatay’daki Barınma Sorunu: Yıkılmayan Evler ve Tapuya El Koyma
Hatay ilinin Antakya ilçesinde yer alan Gazi Mahallesi’nde, rezerv alan olarak belirlenen bir bölgede yaşayan yurttaşların evlerine ilişkin ciddi bir tartışma yaşanıyor. Depremler sonrası yaşanan barınma sorununa çözüm arayan yetkililer, az hasarlı evlerin sahiplerini, bulundukları alandan çıkarmak için çeşitli yöntemler kullanmaya devam ediyor. Mahallede, bir grup yurttaş, binalarının yıkılmasını istemediği gibi bu süreçte hukuki haklarını savunuyor.
Yılmaz Orak’ın Hukuki Mücadelesi: Mahkeme Kararı ve Tapuya El Konulması
Yılmaz Orak, Gazi Mahallesi’nde ikamet eden ve az hasarlı evine sahip bir yurttaş olarak, evini koruma altına almak amacıyla hukuki bir mücadele başlatmıştı. Geçen yıl, rezerv alanda yer aldığı belirtilen evine, 20 gün içinde boşaltılması için bir tebligat gönderilmişti. Bu sürece karşı çıkan Orak, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ve Hatay Valiliği’ne dava açmıştı. Hatay 2. İdare Mahkemesi, yapılan incelemeler sonucunda evinin yıkılmaması gerektiğine karar verdi ve yürütmeyi durdurdu. Ancak, Orak’a yapılan son müdahale, evine el konulması oldu.
“Tapuma El Konulmasına Şikayet Ettim”
Defne Tapu Müdürlüğü’nden gelen bir SMS ile evinin tapusuna el konulması durumu, Orak’ı şaşkına çevirdi. Gelen mesajda, 6306 Sayılı Kanun çerçevesinde devir işlemi yapılacağı belirtilmişti. Orak, mesajın ardından kaymakamlığa, idare müdürlüğüne ve tapu müdürlüğüne şikâyet dilekçesi sundu. Yılmaz Orak, bu durumu şu şekilde değerlendirdi:
“Mahkemeye verdikten sonra süreç başlamıştı. Mahkemeden çıkan kararda, evimin rezerv alanda olduğu ancak projede yer almadığı ifade edilmişti. Ayrıca yapılan incelemelerde, evimin oturulabilir olduğu vurgulandı. Ancak beklerken tapu müdürlüğünden aldığım mesajla, tapuma el konduğunu öğrendim. Süreç devam ederken, evim için gösterilen bu tutum beni son derece rahatsız etti.”
Hasar Durumuna Yönelik Tartışmalar ve Karot Örnekleri
Yılmaz Orak, evine yönelik çeşitli işlemler yapılmak istendiğini ancak bu işlemlerin çıkarlar uğruna yapıldığını belirtiyor. Mahallede, evlerinin hasar durumunun belirlenmesi için karot örneği alınmak istenen bazı ev sahiplerinin mağduriyet yaşadığını belirten Orak, bu duruma sert tepki gösteriyor.
“Evime sık sık gelerek karot örneği almak istiyorlar. Ama ben bu örneği vermeyeceğim. Hasar durumunun çıkarları doğrultusunda değiştirilmesi söz konusu olabilir. Mahallede hâlâ mahkeme süreci devam eden evler var. Yıkılmayan evler ise bu durumda mağdur ediliyor,” diyerek yaşadıklarını anlattı.
Barınma Sorununun Derinleştiği Hatay’da Yeni Adımlar Bekleniyor
Hatay’da, deprem sonrasında barınma sorunu giderek büyürken, evlerin yıkılmaması ve sakinlerinin haklarının korunması adına yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğu ifade ediliyor. Gazi Mahallesi’nde yaşayanlar, hem yıkım tehdidi altında hem de tapularına el konulması gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Yılmaz Orak ve benzeri durumu yaşayan vatandaşlar, devletten yeni adımlar bekliyor.
“Evimize kayyum atandı. Devletten hiçbir şey beklemiyoruz. Kendi halimize bırakılmak istiyoruz. Yıkılmayan, az hasarlı evlerimizden biz ne istiyoruz?” diyerek, barınma sorununu gündeme getiriyor.
